Hayırlı geceler sevgili dostlarım mutfağımdan uzak olduğum sürece ve tekrar bir mutfağa giresiye kadar sizinle fırsat buldukça faydalı bilgileri ve geçtiğim ülkelerden güzel kareler paylaşmak isterim..her sofranın olmazsa olmazı ekmekten başlamak istedim..
Sofralarımızdan eksik etmediğimiz bu nimetin tarihçesini hatta farklı kullanım alanlarını da yazmak istiyorum dilerim hepimiz faydalanır ekmeklerimizi ziyan etmeden kullanır daha dikkatli tüketici oluruz..
Ekmeğin, medeniyetle birlikte, Uzakdoğu'da ortaya çıktığı tahmin edilebilir. Ekmeğin yapımı Mısır'da çok eski tarihlerden beri biliniyordu. İlk zamanlarda ekmek yapmak için, iyice kızdırılmış yassı taşlar kullanılıyor, bunlarla bir çeşit peksimet pişiriliyordu. Sonraları ocakların üstlerine konan ızgaralar kullanılmaya başlandı. Daha sonra tuğladan veya topraktan, küçük fırınlar icat edildi. Roma'da vatandaşlar ekmeklerini evlerindeki fırınlarda pişirirlerdi. Fırıncıların bir çeşit lonca meydana getirmeleri ancak Trajanus devrinde olmuştur. Ekmek yeme alışkanlığı Roma İmparatorluğu'nun bütün diğer bölgelerine İtalya'dan yayılmıştır.
Eskiden ekmek tedavide çeşitli alanlarda kullanılırdı. Glüten ekmeği, suda eriyen kısımlarından ve nişastasından ayrılmış unla yapılır; taze soya ekmeği, soya unuyla yapılır. Şeker hastalarının diyetlerinde genellikle bu tip ekmekler kullanılır. Diğer ekmekler azotemi ve damar sertliği hastalarının rejimlerinde verilir: az azotlu ekmek ve tuzsuz ekmek gibi.
Türkiye'de ekmek genel olarak buğdaydan yapılır. Buğdayın kıt ve pahalı olduğu yerlerde sırf arpa, mısır ve çavdar unundan ekmek yapılabildiği gibi bu tahılların unu belli bir oranda buğday ununa katılarak karışık ekmek de yapılır.
1 temmuz 2012 tarihi itibariyle standart ekmeğin gramajı ; 250 gram yapılmış olup
Ekmekteki kepek oranı en az yüzde 0,65 ve en çok yüzde 1,1 arası olması resmi kanuna bağlanmıştır.
Blogumda bulunan ve benim yaptığım ekmekli tariflere bir göz atmak isteyen dostlara Ekmek düsmanı ve Ekmek pizza tariflerini öneriyorum.
Allaha emanet olun dostlar.