bu yaz, geçtiğimiz yazın acısını çıkaracak derecede gezdim herhalde.....önce antalya, anamur, sonra istanbul, tekrar anamur (bayram ve düğün için) derken, en son kıbrıs'a ailecek gidip 2013 yazını kapatmış olduk....
geçtiğimiz mart ayında kıbrıs'a gittiğimde ailecekte gelmemiz gerektiğini düşünüp, kıştan planımızı yapmıştık....eşim ve oğlum beğenecek miydi çok merak ediyordum....eşim daha önce gitmişti, ama oğlum için ilk defa göreceği bir yerdi ve benim içinde çok anlamlı bir yer olduğu içinde onlarında sevmesi çok önemliydi benim için...:)))
kıbrıs'a gittiğimiz ilk günün ertesi hemen köye gittik....Pazar günü diğer kuzenlerde geldiği için çok keyifli geçti..."yediğin içtiğin sana kalsın gezdiğin yerleri anlat " der büyükler....ama bu blogun yazım amacında yemek olduğu için lezzetlerden bahsetmeden olmaz ...yukarıda resmi görünen, lezzetinden çatlamış miss gibi incirler bizi bekliyordu...
mart ayında, güneşin güzel yüzünü hissettiğimiz günlerde bu pencerenin önünde resim çekilmiştim.
şimdi üzüm yapraklarının arasından güneşi gördüğümüz,
güneşin ise daha yakıcı olduğu bu yaz gününde
yeniden resim çekip mutfağa geçtik...
mutfakta bu konuda cidden bilgisi olan ve bu işe sevgisini katan eniştem etleri bir güzel sosladı....soslar konusunda hemen hemen türkiye ile aynı malzemeleri kullandılar,
dikkatimi çeken şey etleri şişe dizmeden önce, yıkanmış kurulanmış şişler sırayla yeşil bir limona batırılıp çekildi....bizim tel ızgarayı soğanla silmemiz gibi bir işlem...
çok becerikli insan olunca, gezmeye ve sohbete de bol zaman kaldı....sohbete doyum oldu mu?..tabi olmadı....süre az geldi ....bir daha ki sefere bir gece kalıp diğer akrabalarla da daha uzun süre görüşmek üzere plan yaptık...

kuruovadan sonra "altın kumsal"a gittik...enfes cidden kumların sapsarı altın gibi olduğu temiz bir sahildi...dalgaları izlemek inanılmaz keyifliydi....


bu da kum zakkumları.....
kışı ayrı yazı ayrı güzel kuruova'dan ayrılmak zordu...her şey çok güzeldi...
kışı ayrı yazı ayrı güzel kuruova'dan ayrılmak zordu...her şey çok güzeldi...